TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Arkadaşlarınızla Sınırsız Paylaşım Ve Eğlence Için Seviyeli Bir Forum Ve Arkadaşlık Portalı TurkMania Sizleri Bekliyor.

Üye Değilseniz Kayıt Ol Linkinden Kayıt Olabilirsiniz.Bu ilk Ziyaretinizse Yardım Linkinden Yararlanabilirsiniz. Tüm Ozelliklerimizden Yararlanmak Için Lütfen Üye Olun....

EN IYI PAYLASIM SITESI

Sessizligin Bozuldugu Yer


FORUMUMUZA KAYIT OLAN 400 CU UYEMIZE V.I.P UYELIK HEDIYE VERIYORUZ !!! Forumumuza 500 cu uye olarak kayit yapan kisiye 2 aylik V.I.P Uyelik Hediye Veriyoruz TürkMania Yönetimi

"TürkMania | PayLa$im Platformu Fan Grubu"
"Türkmania Community @ Twitter"
https://twitter.com/TurkManiaForum

"Türkmania Community @ Facebook"
Türkmania Community
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Arkadaşlarınızla Sınırsız Paylaşım Ve Eğlence Için Seviyeli Bir Forum Ve Arkadaşlık Portalı TurkMania Sizleri Bekliyor.

Üye Değilseniz Kayıt Ol Linkinden Kayıt Olabilirsiniz.Bu ilk Ziyaretinizse Yardım Linkinden Yararlanabilirsiniz. Tüm Ozelliklerimizden Yararlanmak Için Lütfen Üye Olun....

EN IYI PAYLASIM SITESI

Sessizligin Bozuldugu Yer


FORUMUMUZA KAYIT OLAN 400 CU UYEMIZE V.I.P UYELIK HEDIYE VERIYORUZ !!! Forumumuza 500 cu uye olarak kayit yapan kisiye 2 aylik V.I.P Uyelik Hediye Veriyoruz TürkMania Yönetimi

"TürkMania | PayLa$im Platformu Fan Grubu"
"Türkmania Community @ Twitter"
https://twitter.com/TurkManiaForum

"Türkmania Community @ Facebook"
Türkmania Community
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


        TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum SitesiHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : 1/1/1970
Mesaj Sayınız : 16777215

 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  OyunOyun  

Design By TürkMania
Powered By phpBB™ 2.0 Copyright © 2008 - 2012
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
TAKIP ET
CANLI DESTEK

HIZLI MENU

TURKMANIA FORUM
ANASAYFA İLETİŞİM Z.DEFTERİ SOHBET ODAM



En son konular
» ESET Smart Security 5.0.95.0 SERIAL
ADANA Emptytarafından medcezir45 10/12/2014, 20:41

» Norton Antivirus 2012 serial key full serial
ADANA Emptytarafından ahmetxx 6/7/2014, 05:38

» Norton Internet Security 2012+Keygen+Serial
ADANA Emptytarafından ahmetxx 6/7/2014, 05:19

» AutoCAD/AutoDesk sifreleri
ADANA Emptytarafından serkan123456789 24/11/2013, 02:13

» Autocad 2012 x64 (64bit) + (Product key and Xforce keygen)
ADANA Emptytarafından suris 29/5/2013, 22:34

» Avast'ın 6 yıllık Lisans Anahtarı
ADANA Emptytarafından ermangel 5/5/2013, 19:55

» Uniblue Registry Booster 2012 serial number
ADANA Emptytarafından mustafaemin1234 30/4/2013, 13:09

» NORTON INTERNET SECURITY 2012 serial number
ADANA Emptytarafından delke 21/4/2013, 10:32

En bakılan konular
ESET Smart Security 5.0.95.0 SERIAL
Uniblue Registry Booster 2012 serial number
Norton Internet Security 2012+Keygen+Serial
Binlerce Mükemmel Programlar [Full] 2
+18 Cirilciplak kiz resimleri
Başka forum yazılımlarından SMF'ye nasıl geçilir?
Osmanlı Devleti hakkında herşey
Dost Site Eklemek
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Autocad 2012 x64 (64bit) + (Product key and Xforce keygen)
En aktif konular
Osmanlı Devleti hakkında herşey
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
ESET Smart Security 5.0.95.0 SERIAL
bütün üyeler,moderatörler,adminler,kısacası herkes 100den geriye sayalım yoklama başlasın
Osamanlı Minyatürleri
Uniblue Registry Booster 2012 serial number
Burçlar Arası Uyum
Norton Internet Security 2012+Keygen+Serial
Çorbalar
Tüm diyetler
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi adresi saklayın ve paylaşın
Cudi'de Çatışma! 4 Polis Şehit!
ADANA Empty21/3/2012, 11:38 tarafından TurkMania
Şırnak'ın Cudi Dağı'nda güvenlik güçleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada 4 polis şehit oldu.


Şırnak'ın Cudi Dağı'nda güvenlik güçleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada, 4 polis şehit oldu.

PKK terör örgütü, Şırnak ile Silopi arasında bulunan Cudi Dağı'nda güvenlik güçlerine pusu kurdu. Teröristler, uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Güvenlik güçleri, karşılık verdi. Çatışmada 4 polis şehit oldu.

Yaralı polislerin helikopterle Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi.

Çatışmanın devam ettiği belirtiliyor.

Yorum: 0
Kimler hatta?
Toplam 143 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 143 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 274 kişi 21/9/2024, 08:48 tarihinde online oldu.
Dost Siteler
ADANA Star1eg CEMIL BUDAK
ADANA Star1eg NIKE FORUM
ADANA Star1eg HABABAM
ADANA Star1eg WP.PL
ADANA Star1eg INTERNETHABER
ADANA Star1eg ONLINE SOCCER
ADANA Star1eg INTERNET SPOR
ADANA Star1eg ALLEGRO
ADANA Star1eg ULTRAPANEL
ADANA Star1eg POLSKA INFO
ADANA Star1eg REPOOL MANIFO
ADANA Star1eg RUTOR
ADANA Star1eg ODNOKLASSNIKI
REKLAM

Reklam Alanı Aylık 5 TL Reklam Ver
REKLAM

REKLAM

REKLAM

REKLAM

REKLAM

TOPLIST


Webmasterim.Com
Zirve100 Site ekle
Forum Siteleri
traceroute
Anahtar-kelime

 

 ADANA

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:25

ADANA


01 ADANA ( Kod : 322 )
Vali
İLHAN ATIŞ
Valilik
458 83 27
İl Emn. Md.
435 84 77
İl Jn. Kom.
323 32 67
Bld. Bşk.
458 21 37
İlçe Sayısı
13
Belediye Sayısı
53
Köy Sayısı
543
Yüzölçümü
14.030
Nüfusu
1.849.478
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:25

GENEL BİLGİLER

İLÇELER:

Adana ilinin ilçeleri; Seyhan, Yüreğir, Aladağ, Ceyhan, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Tufanbeyli ve Yumurtalık' tır.

Aladağ: Adana'ya 105 km. uzaklıkta olan bu ilçede antik devirden kalma bir ören yeri ile harap Ortaçağ kalesi, Akören beldesindeki Kırık Kilise harabeleri çok önemlidir. 40 km mesafedeki Acısu içmesi, Meydan yaylasında Bığbığı mağarası bulunmaktadır.
Ceyhan: Adana il merkezine 47 km uzaklıktadır. Adana-Ceyhan karayolu üzerinde 700 m. uzunluğunda dört cepheli masif kaya üzerinde etkileyici görünümlü Yılan Kale, Ulucami, Mecidiye Cami ve Durhasan Dede Türbesi ilçenin önemli turistik değerleridir. Yılankale'nin güneybatısında, Sirkeli Höyüğü vardır.Höyüğün Ceyhan nehrine bakan kuzey kayalıklarında Hitit Krallarından Muvattali'nin sakallı ve uzun elbiseli rölyefi görülür. Anadolu'nun en eski Hitit kabartmasıdır. Kurtkulağı Beldesi'nde bulunan Kurtkulağı Kervansarayı 1693 yılında yapılmış olup eski Halep kervan yolu üzerindedir. Kervansaray 'da yörenin etnografik eserleri sergilenmektedir.

Feke: İl merkezine bağlı Tepe Mahallerinde 1945 yılında Bizans tapınağının zemin mozaikleri ortaya çıkarılmıştır. Feke kalesinin 12. yy.da Bizanslılar veya Selçuklular tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Rafting için ülkemizin en elverişli ırmaklarından olan Göksu, bu ilçede bulunmaktadır. Ayrıca çok sayıda yaylalar vardır.

İmamoğlu: İl merkezine 45 km. uzaklıktaki ilçenin önemli turistik değeri İmamoğlu Yeraltı Şehridir.

Karaisalı: İl merkezine 47 km. mesafede bulunan ilçenin 8 km. kuzey batısında Milvan Kale, 17 km. batısında 1912 yılında Almanlar tarafından yapılan Alman Köprüsü, 12 km. güneyinde Altınova köyü yakınlarında tarihi İpek Yolu güzergahında Kesiri Han önemli tarihi eserleridir. Yerköprü mesire yeri ve Kızıldağ Yaylası görülmeye değerdir.

Karataş: İl merkezine 47 km. mesafedeki ilçe coğrafi konumu ile İlk Çağda büyük önem taşımış bir şehirdir. Magarsus adıyla anılan bu kent bugünkü yerleşim yerinin 5 km. batısında yer almaktaydı. Karataş'ta Osmanlılardan kalma iki han vardır. Ramsar sözleşmesinde yer alan Akyatan Gölü ve Kuş Cenneti bu ilçededir.

Kozan: İl merkezine 72 km. mesafededir. Kozan Kalesi, Asurlular tarafından yapılmıştır. Önemli eserlerinden biri olan Hoşkadem Cami 1448 yılında Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoşkadem tarafından yaptırılmıştır.
Kozan'ın 22 km. güney doğusunda Dilekkaya köyünün 2 km. uzağında bir ada gibi yükselen tepenin üzerinde Anavarza şehri M.Ö. 9. yüzyılda Asurlular tarafından kurulmuştur. Kaya mezarları, kilise, sarnıç gibi eserler bugüne ulaşan kalıntılardır. Ayrıca 18 çeşit deniz hayvanını gösteren Anavarza mozaikleri bulunmaktadır. Kozan ilçesine 10 km. uzaklıktaki Dağılcak, mesire yeri ve yaylaları ile ünlüdür.

Pozantı: İl merkezine 116 km. mesafededir. Coğrafi konumu nedeniyle tarihte önemli olaylara sahne olmuştur. Eski ve yeni Anakşa kaleleri, Torosların en önemli geçidi olan Gülek Boğazı'nın girişindedir. Gülek boğazı ile Tekir yaylası arasındaki Kızıltabya ve Aktabya kaleleri ilçenin önemli turistik mekanlarındandır.

Saimbeyli: Adana il merkezine 156 km. mesafededir. Eski adı Haçin'dir. Burada Orta Çağda yapılmış kale ve kiliseler bulunmaktadır.

Seyhan: İlçenin bulunduğu yöre, pek çok uygarlıklara sahne olmuştur. İlçenin başlıca eserleri Büyük Saat Kulesi, Taş Köprü, Yağ Cami ve Medresesi, Hasanağa Cami, Kemeraltı Cami, Ulu Cami Külliyesi, Yeni Cami, Çarşı Hamamı, Bebekli Kilise (Kilisenin tepesinde tunçtan yapılmış Meryem Ana heykelinin bebeğe benzemesi nedeniyle bu ad verilmiştir.) dir. Ayrıca Eski Adana Mahalleleri ve evleri görülmeye değerdir.

Tufanbeyli: İl merkezine 200 km. mesafededir. İlçenin 20 km. kuzeydoğusunda Hititlerin dini merkezi konumunda olan "Şar" kenti Hieropolis ve Çomana adları ile tanınır. Romalılardan kalma açık hava tiyatrosu, Bizans kilise kalıntısı, ana tanrıça tapınağının kapısı olduğu sanılan Alakapı antik şehrin sağlam kalmış yapılarıdır. Şar harabelerinin güneyinde Doğanbeyli köyü yakınında höyükler, batıda Hanyeri yakınında Hitit anıtı önemli eserlerdir.

Yumurtalık: İl merkezine 81 km mesafededir. İlçenin en önemli eserleri Ayas ve Atlas kalesi, Süleymaniye Kulesi ve Marko Polo İskelesidir. Akdeniz'de kıyısı bulunan ilçenin balıkçı barınağı bulunmaktadır.
Yüreğir: Yüreğir'in en önemli eseri Ceyhan nehri kıyısında bugün Yakapınarı'nın bulunduğu yerde kurulan Misis Antik Kenti, Roma ve Memluk Döneminde önemini korumuştur. Ceyhan nehri üzerinde 4. yüzyılda Bizans imparatoru Flauius Constantinus tarafından yaptırılan Misis Köprüsü'nün yakınındaki mozaikler, Roma bazilikası, su kemeri, stadyum, hamam, kervansaray ve mescit görülebilir.

NASIL GİDİLİR

Karayolu: D-400 Karayolu ve uluslararası TEM otoyolu ile Adana'ya ulaşılır. Ankara' dan Aksaray , Pozantı üzerinden 472 km, İzmir'den Afyon Konya Ereğli üzerinden 873 km. İstanbul'dan Bolu, Ankara, Aksaray Pozantı 909 km sonra Adana'ya ulaşılabilir. Şehir merkezine uzaklığı 5 km. olan otogardan, Türkiye'nin her yerine otobüs seferleri bulunmaktadır.
Otogar Tel: (+90-322) 428 20 47

Demiryolu: Adana demiryolu ile İç Anadolu , Antep ve Mersin'e bağlıdır.
Adana Garının şehir merkezine uzaklığı 1 km.' dir.
İstasyon Tel: (+90-322) 453 31 72

Havayolu: Havayolu Şakirpaşa HAva Limanı'ndan sağlanmaktadır. 2750 x 45m² ebadında her türkü gövdeli uçağın iniş ve kalkışına uygun bir piste sahiptir. Şakirpaşa Hava Limanı uluslararası trafiğe açıktır. Tarifli ve düzenli seferlerle direk olarak Almanya, K.K.T.C. ve Arabistan'a İstanbul üzerinden de tüm dünya ülkelerine dış hat seferleri yapılmaktadır. Yaz aylarında trafik yoğunluğuna paralel olarak charter seferleri bulunmaktadır.

Denizyolu: Adana il sınırları içerisinde uluslararası petrol ve yük taşımacılığına açık Botas Limanı ve Toros Gübre Fabrikaları Limanı bulunmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:26

GEZİLECEK YERLER
MÜZELER VE ÖRENYERLERİ

Adana Müzesi
Adres: Seyhan Cad. Adana
Tel: (322) 454 38 55
Faks: (322) 454 38 56

Adana Etnografya Müzesi

Adana Arkeoloji Müzesi

Adana ****** Müzesi

Misis Mozaik Müzesi

Anavarza (Dilekkaya Köyü) Ören Yeri: Adana’nın Ceyhan ilçesi, Kozan-Kadirli yolunun yaklaşık 20. km’sinde Dilekkaya köyü yakınındadır. Çukurova’nın ortasında birdenbire yükselen büyük bir kaya kütlesinin önünde kurulmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde “Anazarbus” olarak anılmıştır. Kentin Roma imparatorluk devri öncesi tarihi hakkında hemen hemen hiçbir bilgi yoktur. Roma imparatorlarından Septimius Severus’un, Pescennius Niger ile yaptığı iktidar savaşı sırasında, Severus’un tarafını tutan kent, Severus’un 194 yılında galip gelerek imparatorluğun tek hâkimi olmasından sonra ödüllendirilerek tarihinin en parlak dönemini yaşamaya başlamıştır. M.S.204-205 yılında Kilikia, İsauria ve Likaonia eyaletlerinin metropolisi olmuştur. Anavarza, 408 yılında antik Kilikia eyaletinin baş kenti olmuştur. Şehrin Kalesi, Roma ve İslami dönemlere ilişkin izler taşımaktadır. Ören yerinde ayakta kalan kalıntılardan surlar, zafer takkı, kale, sütunlar ve mozaikli iki havuz görülmeye değer niteliktedir. Günümüzde açık hava müzesi olarak faaliyet göstermektedir.

Şar (Şar Köy) Ören Yeri: Toros Dağları üzerinde Adana’ya 210 km. uzaklıktaki Tufanbeyli ilçesinin 20 km. kuzeydoğusundaki Şar Köyü’nde yer almaktadır. Şar, Hitit döneminde “Komana” adıyla bilinen önemli bir merkezdir. Ayrıca Roma devrinden kalma açık hava tiyatrosu, Bizans devrinden kalma kilise ve mermer bloklardan inşa edilmiş 6 m. boyundaki "Ala Kapı" görülmeye değer eserlerdendir.

Misis (Yakapınar) Ören Yeri: Misis antik kenti, Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş, Adana’dan sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır. Misis'in tarihi, antik kentin üzerinde bulunduğu ve Neolitik Çağ’a tarihlenen höyük ile başlar. Misis’i Truva kahramanlarından Mopsos’un kurmuş olduğu söylenmektedir. Hitit, Assur, Makedonya ve Seleukosların eline geçmiş, Roma ve Bizans devirlerinde de önemli bir merkez olmuştur. M.S. 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilmiştir. 1517 yılından sonra Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girmiş olan Misis’te bugün ayakta kalmış olan eserler M.S. 4. yüzyıla ait bir bazilikanın mozaik taban döşemeleri, dokuz gözlü bir taş köprü, akropoldeki surlar, sukemerleri ve hamam kalıntıları ile Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan Havraniye Kervansarayı ve tek kubbeli mescittir.

Magarsos Ören Yeri: Adana’nın sahil ilçesi Karataş’ta Dört Direkli mevkiindedir. Antik Kilikia’nın önemli kentlerinden olan Mallos’un dini merkezi olan Magarsos, tapınaklarıyla tanınmış, özellikle Büyük İskender’in dua ettiği Athena Tapınağı ile ün kazanmıştır. Deniz boyunca uzanan şehir surları, tiyatro, stadium, kilise ve hamam kalıntıları ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Ayas (Aigaiai - Yumurtalık) Ören Yeri: Kurulduğu tarih tam olarak bilinmeyen Ayas (Aigaiai) antik kenti Helenistik devirde Bergama’daki gibi dünyanın üç asklepieion tapınağından biri ile ünlü idi. Roma imparatorluk döneminde gelişmesini devam ettiren Ayas, Ortaçağ’da doğunun Akdeniz’e açılan en önemli liman kentlerinden biri olmuştur.

Özellikle Ceneviz ve Venedikli tüccarlar Aigaiai Limanı’nda koloniler kurmuşlardır. Ünlü seyyah Marco Polo Çin seyahati için 1268 yılında bu limandan karaya çıkmış, seyahatini tamamladıktan sonra yine bu limandan gemiye binip Venedik’e dönmüştür. Ayrıca Ayas ve Atlas kaleleri, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan üç katlı gözetleme kulesi, Osmanlı ve Roma hamamları kentin tarihi zenginliğini artırmaktadır.

Akören Ören Yeri: Toroslar üzerindeki Aladağ ilçesinin bir beldesi olan Akören yeni tespit edilmiş bir ören yeridir. Yapılan araştırmalara göre iki mahalleden oluşan ören yerinde ayakta kalmış dört adet kilise, yapı kalıntıları ve caddeler saptanmıştır. Kazılardan elde edilen yazıtların incelenmesinden burasının Roma devrinden beri yayla olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Ceyhan-Sirkeli Muvattali Kabartması ve Ören Yeri: Eski Misis-Ceyhan karayolu üzerinde yer alan Sirkeli köyünde Ceyhan Nehri kenarında bir kaya kütlesinin üzerinde bulunmaktadır.

Yakında Sirkeli Höyüğü bulunur. Hitit İmparatoru Muvattali, Mısır Firavunu Ramses ile yaptığı ünlü Kadeş Savaşı’na giderken buraya uğramış ve bu olaydan sonra Hititler tarafından bu yerin kutsallığına inanılmıştır. Muvattali kabartması Anadolu’daki en eski Hitit kabartması olması ile de ayrı bir öneme sahiptir.

Tepebağ Evleri: Eski Adana evleri, aynı adlı Tepebağ Höyüğü'nün üzerinde ve eteklerindedir. Tarihi sur içindeki Adana şehrinin yüzlerce yıllık kültürü burada saklıdır. Tepebağ Evleri'nin çoğu 18. yüzyılda yapılmıştır.

Kastabala Örenyeri

KALELER

Yılan Kale: Misis ile Ceyhan arasında, ovaya hâkim bir tepe üzerindedir. İç Anadolu’dan gelip Gülek Boğazı yoluyla Adana, Misis, Payas ve Antakya’dan geçen tarihi istila ve kervan yolunun üzerinde bulunan kale, dağ kaleleri zincirinin ilk halkasıdır. Halk arasında “Şahmeran Kalesi” olarak da bilinen kalede Şeyh Meran adlı bir kişinin yılan yetiştirip terbiye ettiği söylentisi yaygındır.

Dumlu Kalesi: Ceyhan’ın 17 km. kuzeybatısında Sağkaya bucağının Dumlu (Tumlu) köyünün batısında ve 75 m. kadar yükseklikteki sert kalkerli bir tepe üzerindedir. 12. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Çevresi 800 metredir. Sekiz burçludur. Ovaya bakan doğu köşesinde gözetleme kulesi bulunmaktadır. Tek kapısı doğuya bakmaktadır. Kale içerisinde yapı kalıntıları ve sarnıçlar yer almaktadır. Tepe etrafında kaya mezarları görülmektedir.

Kozan Kalesi ve Manastırı: Assurlular tarafından yaptırılmıştır. Kozan Kalesi (Sis) tarihi yol üzerinde stratejik yönden önemli bir konumdadır. 9. yüzyılda Abbasilerin, 11. yüzyılda Selçukluların ve daha sonra Haçlıların eline geçmiştir. Her üç yılda bir yapılan vaftiz yağı çıkarma törenleri nedeniyle, Hıristiyan dünyasının önemli merkezlerinden olmuştur.

KONAKLAR

Ramazanoğlu Konağı: Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1489 yılında yaptırılmıştır. Üç katlıdır ve kesme taştandır. Adana’nın en eski ev örneklerindendir. Harem bölümü ayakta olup, selamlık kısmı yıkılmıştır. Daha sonraki yıllarda tüccarların tuz pazarı kurması nedeniyle “Tuz Hanı” adı verilmiştir.

CAMİLER

Cami ve Kiliseler

Akça (Ağca) Mescit: Adana’nın en eski Türk yapısı olan Akça Mescit, 1489 yılında Türkmen Beyi Ağca tarafından yaptırılmıştır. Kapısı ve mihrabı göz alıcı üç sıra taş mermerle kaplıdır.

Bebekli Kilise: 1880-90 yılları arasında yapılan kilisenin esas ismi Saint Paul’dür. Kilisenin tepesinde Meryem Ana’nın 2.5 metrelik tunç heykeli bulunmaktadır. Heykelin bebeğe benzemesi nedeniyle halk arasında Bebekli Kilise olarak bilinir.

Büyük Saat Kulesi: Tarihi Ulu Cami Külliyesi içinde, 1882 yılında Vali Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan dikdörtgen kesitli 32 m. yükseklikte bir kuledir. Resmi dairelerin zamanlarını ve ezan vakitlerini göstermek için yapılmıştır.

HAMAMLAR

Çarşı Hamamı: Ramazanoğlu Piri Bey tarafından 1529 yılında yaptırılmıştır. Soğukluk, sıcaklık bölümü ve halvet odalarıyla klasik Osmanlı hamam mimarisinin tipik örneklerindendir. Giriş kapısındaki taş işçiliği ilginçtir.

KERVANSARAYLAR, BEDESTENLER

Kurtkulağı Kervansarayı: Kurtkulağı Kervansarayı, Ceyhan’ın 12 km. güneydoğusunda Kurtkulağı beldesindedir. 17. yüzyıl sonunda Hüseyin Paşa tarafından eski Halep kervan yolu üzerinde yaptırılmıştır. Büyük kesme taşlarla yapılmıştır. 23.60x45.75 m. boyutlarındadır. 1.80x2.15 m’lik kalın ayaklar ve kemerlerle örtülü odalar sivri kemerli ikişer pencere ile aydınlanmaktadır. Kervansarayın hemen yanında, aynı döneme ait ilginç bir mimarisi olan tarihi cami bulunmaktadır.

Bedesten: Eski Belediye Caddesi üzerindedir. Ramazanoğlu Halil Bey ve oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırılmıştır. “Kapalı Çarşı” olarak da bilinmektedir. Adana’nın en canlı ticaret merkezi olmuştur. Halen bu önemi sürmektedir.

KAPLICALAR

Termal
Bahçe ilçesindeki Haruniye Termal Turizm Merkezi, Aladağ yakınlarındaki Acısu içmesi, Ceyhan'daki Tahtalıköy, Kokarpınar içmesi ve Kurttepe içmesi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan şifalı sulardır.

PLAJLAR

İlin Akdeniz kıyısındaki Karataş ve Yumurtalık ilçeleri kıyı turizmi açısından önemlidir.

YAYLALAR

Tekir, Bürücek, Aladağlar, Horzum Fındıklı, Hamidiye, Asar, Asmacık, Armutoluk, Belemedik, Meydan, Çamlıyayla ve Kızıldağ yaylaları eşsiz güzelliğiyle yayla turizmi için önemlidir.

KÖPRÜLER

Taşköprü: Adana Müzesi’ndeki kitabede mimar Auxentios tarafından 4. yüzyılda yapıldığı yazılıdır. 319 m. uzunluğunda ve 13 m. yüksekliğinde olan köprü, yanlardan ortaya doğru büyüyen 21 yuvarlak kemerden ibarettir. Bunlardan ancak 14’ü sağlamdır. Ortadaki büyük kemerde iki aslan kabartması vardır.

KORUNAN ALANLAR

Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı
Konumu Doğu Akdeniz Bölgesinde, Adana ili, Karataş ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha; 16430 Ha. büyüklüğündedir.
Ulaşım Karataş-adana yolu ile Yumurtalık-Adana yoluyla ulaşılmaktadır. Tabiatı Koruma Alanı Karataş ilçe merkezine 35. km,Yumurtalık ilçe merkezine 30 km. mesafededir.
Özellikleri Seyhan-Ceyhan deltası, göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı bitki ve hayvan türleri, tarihi ve kültürel değerleri ile kompleks bir yapı oluşturmaktadır.
Sulak alan kompleksi, kuş göç yolu üzerinde bulunmakta olup, kışın kuş populasyonları çok yüksek değerlere ulaşmaktadır. Kuşların göçlerinin emniyetleri bir şekilde tamamlanması bakımından son derece önemli bir mevkiinde bulunmanın yanı sıra, soğuk kış şartlarında Orta Anadolu'daki göllerin donması su kuşlarına çok önemli bir kışlak görevi yapmaktadır.
Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye'deki "A sınıfı" niteliğindeki 19 sulak alandan 2'sini oluşturmaktadır. Ayrıca nesli tehlikeye düşmüş 2 tür deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) ve özellikle (Cheloria Mydas) Akdeniz'de varlığını sürdürebilmesi açısından da bu alanlar önemlidir. Ayrıca Yumurtalık Lagünü ülkemizde Halep Çamının(Pinus Halepensis)'in nadir yayılış alanıdır.
Saha; Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında yer alan 17 deniz kaplumbağası yuvalama alanlarından birisidir. Özellikle Akdeniz'de yok olma tehlikesi içinde bulunan Chelonia Mydas türü kaplumbağa için son sığınma alanlarıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:26

SPORTİF FAALİYETLER

Adana ili baraj gölünde sörf yapılmaktadır. Yaylalarda trekking ve atlı doğa sporu güzergahları mevcuttur. Bisiklet sürüşü için çok elverişli güzergahlar vardır. Seyhan ve Ceyhan nehirleri baraj gölleri olta balıkçılığı için uygun mekanlardır.
Av potansiyeli yüksek olan ilde Torosların yamaçlarında yaban keçisi, ala geyik ve karaca av hayvanı üretme sahaları kurulmuştur. Akarsularda bol miktarda alabalık yaşamaktadır.
Rafting için çok elverişli ırmaklarından biri olan Göksu, Adana il merkezine 121 km. mesafede olan Feke ilçesindedir.

KUŞ GÖZLEM ALANI

Aladağlar: Kuş Alanı, Tuzla Gölü Kuş Alanı, Akyatan Gölü Kuş Alanı, Ağyatan Gölü Kuş Alanı, Yumurtalık Lagünleri Kuş Alanı Adana İli sınırlarında bulunmaktadır.

COĞRAFYA

Adana Seyhan nehrinin her iki yakasında kurulmuş, Akdeniz de yaklaşık olarak 160 km. kıyısı bulunan, nüfus büyüklüğü açısından Türkiye'nin 4. ilidir. Adana, kuzeyden Kayseri, kuzey batıdan Niğde, batıdan İçel, doğudan Kahramanmaraş ve Osmaniye, güneybatıdan Hatay il sınırları ile çevrilidir.
Adana'da coğrafi yapıya uygun olarak dağlık ve ovalık kesimde iklim değişiklik göstermektedir. Ovalık alanın iklim yapısı Akdeniz iklimidir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Dağlık alanlarda ise kara iklimi hakimdir ve kışın yağışlar kar şeklindedir.

TARİHÇE

1950’den sonra yoğun bir gelişme gösteren kentin yerleşim tarihi Tepebağ Höyüğü’ndeki surlarla çevrili yerleşim ile Neolitik Çağ’a inmektedir. Kent prehistorik devirlerden itibaren Anadolu’yu Gülek Boğazı ile Tarsus’a bağlayan yol üzerinde olduğundan önemlidir. Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan sonra kurulan Geç Hitit Krallığı sınırları içinde kalan bölge daha sonra sırasıyla Assur, Pers ve Büyük İskender’in egemenliğine girmiştir. İskender’in ölümünden sonra önce Seleukoslar, M.Ö. 66’da da Romalı Konsül Pompeius tarafından ele geçirilmiştir. Roma ve Bizans devirlerinde önem kazanan kent, 704’te Araplarca ele geçirildiyse de 9. yüzyılda tekrar Bizans egemenliğini tanımıştır. 11. yüzyıl sonunda Selçukluların, 14. yüzyıl ortalarında da Memlukluların egemenliği görülmektedir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. 1833’te Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın işgaline uğrayan kent, 1840’ta Londra Antlaşması ile yeniden Osmanlı yönetimine girmiştir. 1867’de kurulan Adana vilayetinin merkezi olan Adana, I. Dünya Savaşı’nın ardından Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Fransızlar 5 Ocak 1922’de Adana İtilafnamesi hükümleri uyarınca kenti boşaltmışlardır.

NE YENİR?

Adana yöresinin zengin bir mutfağı bulunmaktadır. Mutfağın bu kadar zengin olmasının nedeni çeşitli kültürlerin etkisinde kalmasıdır. Adana yemeklerinin en büyük özelliği un, bulgur, et ve çeşitli baharatların kullanılmasıdır. Aynı zamanda süt, yoğurt, peynir ve çökelek de bol miktarda kullanılmaktadır. Adana kebabı çok ünlüdür. Bunun yanında bol yeşillik, ezme, salata yenir ve mevsimine göre ayran veya yöreye özgü şalgam suyu içilir. Kesme ya da hamur çorbası, yüzük çorbası, düğün çorbası, sebze yemeklerinden süllüm, mercimekli ıspanak başı, kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarmısaklı köfte, içli köfte, sakatat dolması, kebaplardan Adana kebabı, çingene kebabı, içeceklerden şalgam veya meyan kökü, tatlılardan karakuş tatlısı, taş kadayıfı ve halka tatlısı Adana mutfağının özgün yemeklerindendir.

Adana'dan Yemek Tarifleri

Ispanaklı veya Etli Kömbe

Malzemeler:

4 kg. un
1 su bardağı yağ
1 tatlı kaşığı maya
2 kg. ıspanak veya 1 kg. kıyma
1 çay kaşığı susam
yeterince tuz ve su
5 baş kuru soğan
2 çorba kaşığı salça

Hazırlanışı:

Ortası açılan un tuz ve su eklenerek hamur haline getirilir. Mayalanması için 1-2 saat bekletilir. Mayalanan hamur beş eşit parçaya bölünerek bezi yapılır. Büyükçe bir tepsinin içi bir çay bardağı yağla iyice yağlanır. Beziler tepsinin çapına göre açılarak tepsiye yayılır. Soğan ıspanak ve salçadan hazırlanan iç koyularak dört kat yapılır. Başka bir kapta susam, 1 bardak un ve 1 bardak su karıştırılarak bulamaç yapılır, hazırlanan bulamaç tepsideki hamurun üzerine sürülür. En üste bir su bardağı yağ dökülür. Baklava dilimi şeklinde dilimlenen yemek fırında pişirilir.

Çingene Kebabı

Malzemeler:

1/2 kg. patlıcan
1 kg. domates
2 baş soğan
4-5 yeşil biber
1/2 demet maydanoz
yeterince tuz ve sumak

Hazırlanışı:

Patlıcan ve domatesler şişlenerek közde pişirilir. Piştikten sonra kabukları soyulur ve dilimlenerek tepsiye dizilir. Diğer tarafta ise kuru soğan halka halka doğranarak tuz ve sumakla ovalanır, sonra içine doğranmış maydanoz konur ve tekrar karıştırılır. Bu karışım kızgın yağda kavrularak domates ve patlıcanın üzerine dökülür. Hazırlanan tepsinin üzeri hava almayacak şekilde örtülüp mangalda yarım saat daha pişirilir. Sıcak servis yapılır.

Karakuş

Malzemeler:

1/2 kg. irmik
1 bardak şeker
2 bardak süt
1 adet limon kabuğu rendesi
1 adet yumurta
Yeterince un
1/2 kg. ceviz içi

Şurup için:
6 bardak şeker-5 bardak su, 1/2 adet limon

Hazırlanışı:

Bir gece önceden irmik ılık süt ile ıslatılır, üzerine yağ ve yumurta eklenerek yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar üzerine un serpilir. Hazırlanan hamur 8 eşit parçaya bölünür ve üzerine nemli bez örtülerek dinlendirilir. Bezeler tek tek üzerine un serpilerek açılır. Açılan yufkaya dövülmüş ceviz içi ve limon rendesi serpilir. Tekrar oklavaya sarılarak rulo haline getirilir ve baklava dilimi halinde kesilir. Diğer taraftan şurup malzemeleri kaynatılarak soğutulur. Kesilen karakuşlar ise bol yağda kızarıncaya kadar pişirilerek şerbetin içine atılır. Bastırılarak şurubu emmesi sağlanır. Bu tatlı yapılırken iki ayrı tava kullanılmalıdır. Her kızartmadan sonra yağ süzülmelidir.

NE ALINIR?

Geleneksel motiflerle yapılan el sanatları çok gelişmiştir. Keçecilik, koşumculuk, at arabacılığı, demircilik ve bakırcılık, yemenicilik, mermercilik, kilimcilik, hasır ve boyra örücülüğü ilin önemli el sanatları arasında yer alır.

YAPMADAN DÖNME

Kent Merkezindeki Bölge Arkeoloji Müzesini, Etnografya Müzesini, ****** Evini gezmeden,
Merkezde Ulu Cami, Sabancı Merkez Cami, Bebekli Kilise, Taş köprü ve Tepebağ Eski Adana evlerini görmeden,
Merkez dışındaki Anavarza, Şar ve Misis ören yerleri Akyatan ve Ağyatan Kuş Cennetlerini görmeden,
Adana Kebabı yemeden, Şalgam suyu ve Aşlama (meyan kökünden yapılmaktadır) içmeden,
Eski çarşıları gezmeden, Karatepe kilimlerinden almadan,
Uzun yıllardan beri yapılan Altın Koza Festivalini izlemeden
...Dönmeyin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:26

ADANA'NIN TARİHÇESİ

Çukurova yöresi tarih boyunca doğal kaynaklarının zenginliği, sosyo-ekonomik verilerinin çeşitliliği ve bolluğu ile daima istenilen ve yaşam yeri olarak seçilen bir bölge olmuştur.
Çukurova, tarihin en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Gerek ticaret kervanlarının, gerekse orduların geçiş yolları üzerinde olduğundan, Çukurova ve özellikle Adana yöresi çeşitli kavimlere yurt ve zengin uygarlıklara sahne olmuştur.
Kuzeyde yüksek platolar ve Toroslar, güneydoğuda daha az verimli kırsal yörelerden ve Amanos Dağlarından (Güney Toroslar) sonra Çukurova yöresi, düz ve bereketli toprakları ile Akdeniz'e kadar uzanır.
Genişliği 40-50 km. arasında ve uzunluğu 145, 155 km. arasında değişen bu bereketli topraklar, tarih boyunca pekçok kavim ve devletin elde tutmayı amaçladığı bir yöre olagelmiştir. Bu yöre Anadolu yarımadasının en verimli bölgelerinden biridir.
Bu zengin havzadaki yaşam ve yerleşim, yapılan arkeolojik kazılarda kanıtlandığı gibi M.Ö. 3000 yıllarına yani paleolitik devre kadar gitmektedir.
Gerek ova ve orman ürünleri ve gerekse madenleri ile binlerce yıl uygarlıklara kaynak olan Adana (Çukurova) yöresinde insan yerleşim merkezleri, bugünkü konumlarına oldukça yakın yerlerde oluşmuştur.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

ADANA İSMİNİN KAYNAĞI

Adana'ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır.
Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö. 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANİA yani ADANA BÖLGESİ olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Eski çağlarda Seyhan nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince AND ağacı olarak tanınması da yöre isminin oluşumunda etkili olduğu kanaatini yaratmaktadır.
Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Fırtına Tanrısı ADAD (Teşup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır.
ADAD Hititler'in, TEŞUP da Suriye ve Mezopotamya kavimlerinin Fırtına Tanrısıdır.
Bu guruplar birbirlerinden düşünce, isim ve yazı tarzlarını alıp verdikleri için bu gelişimin olması kuvvetle muhtemeldir. Fırtına Tanrısı yağmuru, yağmurda bereketi getirdiği için bu bölgede çok sevilen, sayılan bir Tanrı olarak yaşamış ve ona izafeten bu bölgeye de URU ADANİA yani ADANİN bölgesi de denmiş olması mümkündür.
Hititlerin etkisinde kalan Fenikeliler de Tarım ve Bitki Tanrısına ADONİS adını vermiştir. ADONİS "EFENDİ" anlamına gelmektedir. Bu yöre ile sıkı ticaret yapan ve buradaki zengin orman ve ova ürünleri ile ticaretlerini geliştiren Fenikeliler'in, bu yöreye ADONİS'in yeri demeleri adet haline gelmiştir.
Sırası ile bu bölgeye gelen her kavim, devlet ve gelişen her uygarlık kendi kültür anlayışı ve değerleri içerisinde beldelere isim vermiş ve isimlerin anlamını açıklamıştır. Homer'in İlyada'sında bu bölgeye Adana denilmiştir.
Yine batıdan gelen kavimlerce, Adana'yı kendi ilahları Uranüs'ün kurduğu ve oğulları Adanos ve Sarosa anlatılır. Adana doğulu kavimlere göre Fırtına Tanrısı Adonis'in yeridir.
Bütün bu inançlar çok tanrılı eski çağlara aittir.Orta çağlarda özellikle M.S. 7. yüzyıldan itibaren İslam ordularının bu bölgeye gelişiyle yeni anlayışlar içinde yeni tanımlar yapılmıştır. Arap tarihçilerinden İbnül Adim, Adana isminin de eski peygamberlerden Yasef in torunu EZENE'den geldiğini yazdığı "Halep Tarihi" isimli eserle kanıtlamaya çalışmaktadır. Orta Doğunun peygamberler bölgesi olduğu ve pekçok eski peygamberin bugünkü Anadolu sınırları içinde yaşamış olduğu hatırlanırsa, bu açıklamanın nasıl geliştiğini anlamakta kolay olur.
Daha ileriki yüzyıllarda Karçınlı-Zade Süleyman Şükrü Bey'in "Seyahat'ül-Kübra" adlı kitabında ise Adananın eski isminin "BATANA" olduğu ve İslamlık devrinde "ADANA"ya çevrildiği savunulmaktadır. Hatta bunun "Fi ezeneil arz" ayetinden esinlenerek yapıldığını da açıklamalarına eklemektedir.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


DANUNA isminin M.Ö. yaşayan kavimlerce bu bölge için kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bulunan kayıtlarda da mevcuttur.
Hatta Danunalıların yöre kurallarına ad ve paye verecek kadar kudretli oldukları da bilinmektedir. DANUNA adının asırlar boyunca değişerek zamanla BATANA ve daha sonra ADANA olması da çok kuvvetle muhtemeldir.
Yöreye gelen Türkler'in, yüksek Torosları aşıp güneye doğru sarkmaları sırasında yöreye "Çukurova" adını vermeleri de doğanın insanlara verdiği ilhamın güzel bir örneğidir. Toroslardan sonra adeta düz bir görünüm içinde çok tatlı bir eğimle Akdeniz'e kadar inen bu bereketli topraklar Türkler için "ÇUKUROVA" olarak bilinmiştir. Günümüze kadar da böyle bilinmektedir.
Bölgenin tarihi adı olan Kilikya ve Silisya (Cilicia) da bu bölgede bulunan zengin Kilkin yani kireç ve yine çok bol olarak bulunan Silex yani çakmak taşı madenlerinden dolayı verilmiştir. Bir başka ifade ile yöre, coğrafi özelliklere göre isimlendirilmiştir.
Hatta topraklarının bereketliliğinin verdiği ilhamla ADANA-EDENA (Cennet Yöresi) ve karlı dağlar bu ilhamı vermektedir.
Sümerler'den kalma "Gılgamış Destan"ından bu yana devamlı adı geçen, dikkat çeken yörenin adı da böylece sayısız kaynaklara, sayısız olaylara bağlanarak çok renkli bir gelişim takip etmiştir.
Osmanlılar idaresinde Adana birçok değişik yazılışlarla kayıtlara geçmiştir. Bunlardan birkaçı: Erde-na, Edene, Ezene ve hatta Azana olarak eski olarak eski tahrir defterlerinde, sicil kayıtlarında ve fermanlarda yer almıştır.
Gezici aşiretlerin zorunlu olarak 1865'den itibaren devlet zoru ile bölgeye yerleştirilmesi ve toprağa bağlanması sırasında Adana ismi ADANA olarak resmi kayıtlarda yer almış ve tescil edilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:27

ADANA'NIN İŞGALİ VE KURTULUŞ SAVAŞI

Büyük kayıplara sebep olan I. Dünya Savaşı, siyasi ve ekonomik üstünlük için birbirleri ile mücadeleye girişen Avrupa devletleri arasında ve Avrupa'da çıkmıştır.
Kısa zamanda mücadele bütün kıtalara yayılmış ve Osmanlı İmparatorluğu da bu savaşın içine sürüklenmiştir. Sonunda imparatorluk çökmüş, topraklan parçalanmış, anayurt bile düşman istilası altında kalmıştır.
Beş cephede birden ve pek çok devlete karşı savaşmak zorunda bırakılan Osmanlı Devleti, Mondros Ateşkes Anlaşması ile imparatorluk topraklarının pek çoğunu düşmana | bırakarak çekilmiştir. İşte bu dönemde Suriye cephesinde kalan Türk birliği, o cephede Yıldırım orduları komutanı olarak bulunan Mustafa Kemal idaresinde Halep'e çekilerek, tamamen yok edilmekten kurtarılmıştır.
Zamanın sadrazamı İzzet Paşa tarafından, o sırada grup komutanı Liman Von Sanders'ten (Alman Komutanı) elindeki tüm grup komuta ve koordinasyon yetkisini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmesi bildirilmiş ve bu devir-teslim işlerini gerçekleştirmek için 31 Ekim 1918'de Mustafa Kemal Paşa Adana'ya gelmiştir.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Liman Von Sanders Paşa'nın "Yenildik. .. bizim için herşey bitti" sözüne karşılık, yetkiyi teslim alan Mustafa Kemal Paşa "Savaş müttefikler için bitmiş olabilir ama bizi ilgilendiren savaş, kendi istiklalimizin savaşı, ancak şimdi başlıyor" karşılığını vermiştir.
İşte bu sözlerin özetlediği ve vurguladığı mücadele yılları 1922'ye hatta politik anlaşmaların bitimine kadar yani 1923'e kadar sürmüştür.
Mustafa Kemal Paşa 31 Ekim 1918'de geldiği Adana'da 11 gün kalmış, etrafın ve halkın durumunu inceleyerek bunu Genel Kurmay Başkanlığı'na bildirmiştir.
Bu telgraflarda sadece mevcut durum değil, ileriye dönük düşünce ve uyarılar da yer almıştır.
İskenderun'a asker çıkararak işgal teşebbüsünde bulunulursa İngilizlere ateş açılacağını zamanın hükümet ve başbakanına telgrafla bildiren Mustafa Kemal Paşa, aynı zamanda kendine bağlı kumandalara da benzer bir emir vermiştir.
Tarihi açıdan bakılacak olursa, Adana'dan verilen bu ilk emir Türk Kurtuluş Savaşı'nın ilk emridir. Nitekim, 15 Mart 1923'te Adana'ya tekrar gelen Mustafa Kemal Paşa bu durumu şu sözleriyle toplum ve tarih önünde kanıtlamıştır: "Bende bu vekayiin ilk hiss-i teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana'da vücut bulmuştur."
Adana'dan İstanbul'a gönderilen telgrafların hiçbir olumlu etkisi olmadığı gibi, kısa bir süre sonra Yıldırım Orduları Grubu ve 7. Ordu Karargahı lağvedilmiş ve Mustafa Kemal Paşa İstanbul'a çağrılmıştır.
Adanalılar, İstanbul Hükümetinin 23 Kasım 1918 tarihli, Adana ve dolaylarının boşaltılmasını zorunlu kılan kararını büyük tepki ile karşılamışlardır. Durumu protesto eden, böyle bir harekatın yaratacağı vahim hadiseleri vurgulayan bir telgraf dönemin İçişleri Bakanına yollanmıştır.
Kısa bir süre sonra işgal kuvvetleri Mersin limanından Çukurova'ya girmiş, tüm kilit noktaları kontrol altına almış ve sonra Adana'yı işgal etmişlerdir. Bu işgal sırasında Türklere ait bütün sembol, arma, işaret ve levhalar yok edilmiş ve sistemli şekilde Türk halkının soykırımı yoluna gidilmiştir.
Fransız işgal kuvvetleri tarafından yine çok planlı ve katı bir şekilde uygulanan diğer bir işlem de Adana, Çukurova ve civarı bölgelere Ermenilerin yerleştirilmesi olmuştur. 1915 yıllarında yani I. Dünya Savaşı sırasında Anadolu'nun Doğu yöresinde isyan edenı Türk halkını öldürüp, işkence eden ve Ruslara yardım ederek ülke içinde 5. kol olarak çalışan Ermenilerin 1915 tarihli Tehcir Kanunu ile Suriye'ye zorunlu göçleri sağlanmıştır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


1918'de Adana ve Çukurova'yı işgal eden Fransızlar kendi birlikleri içinde özellikle Ermeni askerleri getirdikleri gibi, Suriye'den 70 bin Ermeni'yi Adana'ya, 12 binini Dörtyol'a, 8 binini Saimbeyli'ye yerleştirmişlerdir. Hatta An-tep ve Maraş çevresine de 50 binden fazla Ermeni getirilmiştir. Bütün bu gayretler adeta I. Haçlı Seferi sırasında olduğu gibi yine Avrupa devletlerine bu bölgede "ileri karakol" görevim görecek bir Ermeni Krallığının yeniden oluşturulması içindi.
1918-1919 yıllarında Adana'da tam bir terör ve cinayet dönemi yaşanmıştır. Bunlar arasında Abdiağa çiftliği olayları, şehir içi cinayetleri, Taşköprü'de Türklerin çarmıha gerilişi ve kırbaçlanarak işkence yapılması gibi olaylar toplum şuurundan ve hatırasından çıkmayacak olaylar haline gelmiştir.
Bunca terör ve baskı arasında Adana ve yöredeki Türkler, örgütlenerek Kilikya Milli Kuvvetler Teşkilatını oluşturmuşlardır.
Çukurova, bölgelere ayrılarak, her bölgeye milis kuvvetleri ve komutanı atanmış ve bölge bölge tüm yöre bu milli direnme ve mücadele teşkilatının denetimine girmiştir.
Şubat 1920'den itibaren milli kuvvetler düşmana karşı zaferler kazanmaya başlamış ve her zafer daha iyi bir örgütlenme ve daha yüksek bir moral kuvveti sağlamıştır.
1920'de Toroslar dan Fransızlara saldın başlatılmıştır. Sonuçta 27 Mayıs 1920'de Fransız orduları komutanı Menil, milli kuvvetler tarafından esir alınmıştır. "Karboğazı Olayı" olarak bilinen olay, Kuvayi Milliye'nin ilk siyasi zaferidir. Bunu takiben 28 Mayıs 1920'de Fransızlar Mersin-Adana hattına çekilmişler ve kuzey Çukurova (Kozan ve diğer dağlık bölgeler) tamamen kurtarılmıştır.Düzlük, ovalık yörelerde Ermeniler zulüm ve şiddeti arttırmışlar ve sayısız cinayetleri işlemişlerdir.
10 Temmuz 1920'de Ermeniler tarafından Türklere karşı büyük bir şiddet ve soykırım harekatına girişilmiş ve bu harekat sonucu onbinlerce Türk Toroslar'a doğru kaçmıştır. Dört gün süren bu hareket tarihte "Kaç Kaç" olayı olarak isimlendirilmiştir.
5 Ağustos 1920'de Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozantı'ya gelmiş ve orayı il haline getirerek Pozantı Kongresini yapmışlardır. Daha büyük direnişe geçen Türkler çok büyük kayıplar vermişlerdir. Buna rağmen Kasım 1920 sonlarında Fransızları ağır yenilgiye uğratmayı başarmışlardır. Sonuç olarak Fransa, TBMM hükümetini resmen tanıyarak barış yoluna gitmiştir.
Türk-Fransız banş anlaşması, 20 Ekim 1921'de Ankara'da yapılmıştır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Bu anlaşma gereğince 5 Ocak 1922'de Fransızlar Çukurova'dan tamamen (getirdikleri Ermenileri de beraberinde götürerek) çekilmişlerdir. Fransızlarla gidemeyen veya yerli olan Ermeniler de bölgeden kaçmışlardır. Bunlardan 120 bini tekrar Suriye'ye, 30 bini Kıbrıs veya İstanbul'a gitmişlerdir.
5 ocak 1922 kurtuluşunu kutlama amacı ile Büyük Saat ile Ulu Camii arasına çok büyük bir bayrak çekilmiş ve daha sonra bu bayrak çekilmesi olayı il'in kurtuluş günlerinde tekrarlanmıştır. Bayrak Adana'nın simgesi haline gelmiştir.
Adana ve Çukurova halkı milli kuvvetlere katılarak yurdun diğer cephelerinde de çarpışmış ve anavatanı düşmandan kurtarma mücadelesinde sonuna kadar yer almışlardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:27

ADANA'NIN COĞRAFİ KONUMU

Adana Seyhan nehrinin her iki yakasında kurulmuş bir kenttir. Toplam yüzölçümü 14.030 km2'dir. İl merkezi denizden 23 metre yüksekliktedir. Adana, 350-380 enlem ve 340-360 boylam arasındadır. İlin Akdenizde yaklaşık olarak 160 km kıyısı bulunmaktadır.
İlin toprakları, güneyden kuzeye gidildikçe yükselmekte ve Toroslara ulaşınca 2500 metreye kadar çıkmaktadır. 700-800 metreye kadar iklim koşulu nedeniyle bodur ağaçlardan olusan maki örtüsü hakimdir. 800 metreden yükseklerde meşe ve sedir gibi ağaç türleri görülür. Adana topraklarının % 27'si ova, % 24'ü esik alan, % 49'u ise dağlık alanlardır. İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu kısımları Orta Toros dağ sırası ile çevrilmiştir. Orta Toros dağları üzerinde üç ayrı dağ sırası bulunmaktadır.
-Bolkar Dağları
-Aladağlar
-Tahtalı Dağları
Çukurova, Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin getirdiği alüvyonlardan oluşan Türkiye'nin en büyük delta ovasıdır. Ovaya aynı zamanda Adana ovası da denir.
Adana Ovasında; Ceyhan Ovası, Yüreğir Ovası, Misis Ovası, Yumurtalık Ovası bulunmaktadır.
Seyhan ve Ceyhan nehirleri ilin en önemli nehirleridir. Bunlar Doğu Toroslardan doğarak ovaya inmeden önce birçok kolla birleşerek büyürler ve Hurma Boğazı'nda denize dökülür.
İlde iki tür göl bulunmaktadır. Bunlar yapay ve doğal göllerdir.
Yapay göller; Kozan Baraj gölü, Seyhan Baraj gölü, Kesiksuyu Baraj gölü, Çatalan Baraj gölüdür.
Dogal göller ise Akyatan, Akyayan, Tuz gölü ve Aladağlar üzerinde bulunan Yedi göller ve Karaisali yakinlarindaki Karstik Dipsiz göldür.

Adana'da cografik yapıya uygun olarak dağlık ve ovalık kesimde iklim değişiklik göstermektedir. Ovalık alanın iklim yapısı Akdeniz iklimidir. Yazlari sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. En soğuk ay Ocak, en sıcak ay ise Ağustostur. Ocak ayı sıcaklık ortalaması 9C, Agustos ayı ise 28C dir. Dağlık alanlarda ise kara iklimi hakimdir ve kışın yağışlar kar şeklindedir. Yıllık yağış miktarı ortalama 647 mm'dir. Yıllık ortalama yağışlı günü 76'dir. Kuzeyinde Kayseri, doğusunda Kahramanmaraş ve Gaziantep, batısında Niğde ve İçel güneydoğusunda Hatay illeri bulunur. Güneyi 160 km.yi bulan Akdeniz kıyılarıyla sınırlanan ilin yüzölçümü, 17.253 km2'dir. Şehir merkezinin denizden yüksekliği 23 m. Olan Adana'nın, Aladağ, Ceyhan, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Seyhan, Tufanbeyli,Yumurtalık, Yüreğir olmak üzere 17 ilçesi 46 Belediyesi, 550 köyü bulunmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:27

YER ŞEKİLLERİ
Adana ili, yer şekilleri bakımından dağlık ve ovalık olmak üzere iki bölüme ayrılır.


DAĞLIK ALAN
İlin kuzeybatı, kuzey ve kuzeydoğu bölümleri, Orta Toros adı verilen dağ sistemi ile çevrelenmiştir. Doğuda sınır, Toros sistemine giren Amanoslar'a dayanır. Orta Toroslar üzerinde üç ayrı dağ sırası görülmektedir. Bunlar, batıdan başlayarak Bolkar Dağları, Aladağlar ve Tahtalı Dağları'dır. Ayrıca Orta Toroslar'ın kuzeydoğu uzantısını oluşturan Binboğa Dağları, ilin sınırlarını aşmakta, Kahramanmaraş iline uzanmaktadır. Eski adı Bulgar Dağları olan Bolkar Dağları, batıda Taşeli Platosu, doğuda uzun bir oluk biçiminde uzanan ve jeologların Ecemiş koridoru adını verdikleri derin bir kanyon ile sınırlanır. Batıda tepeciklerle başlayan Bolkar Dağları, kuzeydoğuya doğru gidildikçe yükselerek belirgin bir dağ sırası haline gelir. Yükselti, kütlenin batısında 2500 m. yi geçmediği halde (en yüksek tepeler 2474 m. ile Yüğlük Tepesi ve 2418 m. ile Kümbet Tepe), orta kesimlerde birden 3000 m. yi aşar. (Aydos Dağı 3480 m.) Kuzeydoğuya gidildikçe, 3500 m. yi aşan dağların, en yüksek tepesi olan Medetsiz Tepesi de (3524 m.) bu kesimdedir. Dağların üzerindeki diğer önemli doruklar; Gavur Dağı (3.337 m.), Yıldız Tepe (3.314 m.), Meydan Dağı (3.132 m.) ve Hacıhalil Dağıdır (3.107 m.)

Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Bolkar Dağları'nın uzunluğu yaklaşık 150 km. genişliği ise yer yer 40-50 km. yi bulur ve Ereğli ovası ile Akdeniz kıyıları arasında aşılması güç bir duvar gibi yükselir. Akdeniz kıyıları ile İç Anadolu arasında da ulaşımı engelleyici bir set oluşturan Bolkar Dağları'nın doğudan aşıldığı düzenli bir karayolu yoktur. Başlıca karayolları kütlenin kuzeyinden ve güneyinden geçer. Bunlardan doğuda olanı, kara ve demiryolunun bir ölçüde birbirini izlediği Ecemiş koridoru, bir de Antik Çağ'daki adı 'Pylae Ciliciae' olan Gülek Boğazı'dır.
İldeki dağların en yüksek tepelerinin bulunduğu Aladağlar, kuzeydoğu yönünde yaklaşık 100 km. uzanır. Genişliği ise 40 km. kadardır. Batıda Çakıt Suyu vadisi ile Pozantı ve Kırkpınar Dağları'ndan, Ecemiş Koridoru ile de Bolkar Dağları'ndan ayrılır. Aladağlar, Zamantı Suyu, Eğlence Deresi, Çakıt Suyu ve bunların kolları ile parçalanmıştır. Dağların yamaçlarında gür kaynaklara rastlanır. Batı yamaçları doğu yamaçlarına göre daha diktir. Kuzeye bakan yamaçlarda buzul aşındırmasının izlerine rastlanır. 3.200 m. yükseklikte görülen bu izler, boyları 1 km. yi geçmeyen küçük küçük buzullar halindedir. Genellikle vadileri izleyen bu buzullar, yer yer de küçük çaplı buzul gölleri oluşturur. Bu göller yedi Göller adıyla anılır. Yoğun ormanlar ve çeşitli bitki katlarıyla Aladağlar'ın görkemli bir görüntüsü vardır. Bol sulu akarsuları ve yemyeşil otlar ve ormanlarıyla özellikle yazın Akdeniz'in bunaltıcı sıcağından uzak, yaylalar kuşağı gibidir. Bu dağlar üzerinde yer alan Pozantı, Çamalan, Tekir, Bürücek yaylaları bir plato özelliği gösterirler. Aladağlar üzerindeki başlıca yükseklikler, Demirkazık Tepesi (3.756 m.) Torosan Dağı ve Kaldı Dağı (3.374 m.), Kol Tepesi (3.588 m.) ve Karanfil Dağı (3.059 m.) dir. Bunlardan Demirkazık Tepesi, Toros Dağları'nın da doruğudur.
Tahtalı Dağları
Seyhan Irmağı ile Zamantı (Sanvantı) ve Göksu kolları arasında uzanan dağların tümüne denir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu dağların üzerinde, Koç Dağı, Soğanlı Dağı, Beydağı, Alaylı Dağı, Bakır Dağı gibi doruklar sıralanır. Tahtalı Dağları Seyhan ve Ceyhan vadileri arasında uzanan Binboğa Dağları'yla birlikte eskiden antitoros denilen dağların bir koludur. Dağlar güneye doğru vadilerle parçalanmış ve geçilmez bir görünüş almıştır. Kuzeydoğuda hemen hemen çıplak olan bu dağlar güneye doğru daha ormanlık bir bitki örtüsüyle kaplıdır. Orta Toros Sistemi içindeki dağlar üzerinde Gülek Boğazı'ndan başka, Kozan'ın Akçalıuşağı Köyün'den sonraki Elmedere Geçidi bulunmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
efem003
Diamond-Grafiker
Diamond-Grafiker
efem003


TürkMANİA | 1327 Gündür Sizlerle...2008 - 2012
Mesaj Sayısı : 1718

Cüzdan:
Para Para: 1546
Odun Odun: 3542
ViP ViP: 0

ADANA Empty
MesajKonu: Geri: ADANA   ADANA Empty1/6/2009, 19:28

OVALIK ALAN

Bütünüyle Adana Ovası adı verilen havzanın kalan bölümüne Çukurova, kuzeyde kalan bölüme ise yukarı ova Anavarza denir. İki ovayı Misis Dağları ayırır. Tepe özelliği gösteren bu dağların en yüksek noktası olan Cebelinur Dağı'nın yüksekliği 770 m. dir. Çukurova Türkiye'nin en geniş delta ovasıdır. Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan (Tarsus) Çayı'nın getirdiği alüvyonlardan oluşmuştur ve karışık yapılıdır. Sınırları coğrafyacılar arasında tartışma konusudur. Bazılarına göre Yukarıova ile birlikte, güneydeki ovanın ikisine birden Çukurova denir. Yörede oturanlar da Çukurova adını bu geniş anlamıyla kullanırlar. Orta Toros eteklerinden Akdeniz'e kadar uzanan ovanın bütününü Adana Ovası adıyla anmak ve daha çok sayıda ova birimlerine ayırmak mümkündür. Yüreğir, Misis, Ceyhan, Haruniye, Os,maniye ve Yumurtalık ovaları gibi., Bu ovaların en büyüğü 205.000 hektar genişliğindeki Ceyhan Ovası, diğeri ise 125.000 hektarlık Yüreğir Ovası'dır. Ceyhan Ovası'nın denizden yüksekliği 20-50 m. Yüreğir Ovası'nın ise 0-50 m. arasında değişmektedir. Adana ovası, il topraklarının %27'sini kaplamaktadır.

AKARSULAR VE GÖLLER

Seyhan ve Ceyhan il toprakları içinde yer alırlar. Rejimleri diğer akarsular gibi düzensisdir. Seyhan Nehri (560 km), kuzeyde Toros Dağlarından Zamantı Suyu adıyla çıkar, çeşitli kollardan sonra Göksu ile birleşerek Seyhan adını alır ve batıda İçel sınırında Deli Burnu'nda denize dökülür. Ceyhan Nehri (509 km.) Adana ve Akdeniz Bölgesi'nin ikinci büyük ırmağıdır. Elbistan'ın kuzeyindeki dağlardan doğar. Hurma suyu, Söğütlü Deresi, Göksu Çayı ile birleşerek Ceyhan Irmağı yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar, Seyhan gibi Karataş'ın batısında denize ulaşırken, soradan Bebeli Boğazını yararak doğuya Dönmüş ve İskenderun Körfezine dökülmeğe başlamıştır. 1935 yılında meydana gelen taşma sonucunda güneye Yönelmiştir. O tarihten beri Hurma Boğazında denize dökülmektedir. İlde ülkenin önemli barajlarından olan Seyhan Baraj Gölünden başka, güneyde kıyıda da ağızlarla denize açılan Akyatan, Akyayan, Tuzlagölü gibi birkaç kıyı gölü ve Aladağlar üzerinde Yedigöller adıyla anılan küçük buzul gölleriyle, karaisalı yakınlarındaki Barak köyü sınırları içinde Karstik Dipsiz Göl adı verilen alabalığıyla ünlü göller vardır.

İKLİM

Adana, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Bölgede meydana gelen yağışlar, genellikle yamaç yağışları ve gezici hava kütlelerinin karşılaşması ile oluşur. Ortalama yağış miktarı 625 mm dir. Yılın ortalama 74 günü yağışlı geçer. Yağışlar %51 kışın, %26 ilkbaharda, % 18 sonbaharda, %5 yazın düşer. Yazın havanın nemle yüklü olmasına karşılık, bazı yıllarda hiç yağış düşmediği görülür. Yazın bir alçak basınç merkezi olan Çukurova'ya denizden ve Toroslar'dan hava akımı olur. Böylece dinamik nedenli bir yüksek basınç merkezi oluşur. Bir taraftan denizden gelen nemli hava, diğer taraftan barajlar ve ovanın sulanması nedeniyle nem artar. İklimin ve enlemin etkisiyle ısınan hava, birikim nedeniyle ağırlaştığı için yükselemez ve doyma noktasına ulaşamaz. Böylece yazın nem yüklü sıcak bir hava görülür. Ortalama nisbi nem % 66 olmakla beraber, yazın % 90'ın üzerine çıkar. 37 yıllık ortalama sıcaklık 18.7 C'dir. En soğuk ay Ocak, en sıcak ay Ağustos'tur. Ocak ayı ortalaması 9 C, Ağustos ayı ortalaması 28 C'dir. Ovanın sıcak olmasına karşılık, ilin topraklarında yükselti ve yüzey şekillerine göre iklim şartları çok değişir. Yağışlarda da değişme görülür. Dağlık kesimde yağışlar doğal olarak fazladır(Feke'de 930.5 mm. Saimbeyli'de 805 mm.) Ovada ender olarak görülen kar, dağlarda erken başlar ve bazan aylarca kalır. Adana'da yılın 195.6 günü yaz günüdür. Bu günlerin 134.4'ü tropik gün olarak belirlenmiştir.

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Adana çevresindeki bitki örtüsü, Akdeniz iklim özelliklerini taşır. 700-800 m'ye kadar bodur ağaçlardan oluşan makiler görülür. Ancak, özellikle yerleşim ve tarım alanlarının yer aldığı alçak düzlüklerde, doğal bitki örtüsü insan eliyle büyük tahribe uğramış, çoğu yerde bütünüyle ortadan kaldırılmıştır. Daha önceleri bu yerlerin doğal bitki örtüsünü, dayanıklı kızılçam ve bazı meşe ormanları oluştururken, bütün Akdeniz bölgesinde geniş yayılma gösteren maki topluluğu, ormanların yok edilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Ormanların ortadan kaldırılmadıkları yerlerde, hemen kıyı gerisinde başlayan ve 800 m'ye çıkan maki toplulukları içinde rastlanan küçük kızılçam orman kalıntıları, bu durumun kanıtıdır.
800 m'den başlayan ormanlar, daha alçak düzeylerde yayvan yapraklı ağaçlardan (çoğunlukla meşe), daha yükseklerde ise iğne yapraklı ağaçlardan (sedir) oluşur. Yaz mevsiminin kuraklığı ve uzunluğu bitki örtüsündeki çeşitliliği azaltır. 2800 m'den sonra yavaş yavaş seyrelen sedir toplulukları, yerlerini Alp, alp altı ve Alp tipi çayırlara bırakır. Alp tipi çayırlar sayısız çiçekleriyle bir halı görünümündedir.

JEOLOJİ

Adana ilinin genel jeolojik yapısı iki kesimde incelenir:
1. Doğu Taridler kuşağı (Dağlık kesim),
2. (Ovalık kesim)
Doğu Taridler Kuşağı Alp dağlarının bir devamı olan Toros Dağları genç dağlar olup, III. Jeolojik dönemin ikinci yarısında meydana gelmiştir. Ancak ilk jeolojik dönem olarak kabul edilen Alt Kambriyene ait yüksek derecede metamorfizmaya uğramış sedimenter kayaçlarla başlamaktadır. Aladağlar genellikle, Karbonifer sonu ile Permiyen başı (yaklaşık 280 milyon yıl önce) ve Tebeşir Dönemi (yaklaşık 136-65 milyon yıl önce) kalkerlerinden oluşmuştur. Bu kalker kütleler arasında yer yer ultrabazik nitelikli efit kayaçlar bulunur. Tahtalı Dağları'nın yapısına I. Zaman kıvrımlı şist ve kireç taşlarıyla yeşil kayalar hakimdir. Bolkar Dağları'nın temelini de Aladağlar gibi kar bonifer sonu ile Permiyen başına ait kireç taşları oluşturur. Pekçok kez deprem ve yanardağ etkinliklerine uğrayan Bolkar Dağları, III. Zamandaki Alp Dağı oluşumuyla bugünkü biçimini almıştır. Yerkabuğundaki büyük yüzey şekillerinin oluşumuna yol açan eguojenik hareketlerin Sonuncusu ise, dağların günümüzdeki yüksekliğine ulaşmasını sağlamıştır. Bolkar Dağları'nın yüksek kesimlerinde IV. Zaman (Kuvaterner) a ait buzlaşmanın izleri görülür.
Ovalik Kesim: Alivuyal materyallerden oluşmaktadır. Çukurova Bölgesinde kireçtaşı oluşumları ile dördüncü zaman alivyalleri yayilim gösterir ve ildeki ovalari oluşturur.
Adana Havzası III. zamanın sonlarına doğru deniz ve kara kökenli sedimentlerin çökelmesi ile oluşmuştur. Karışık yapılı bir delta olan Çukurova'nın güneyindeki bölüm, Halosende (y.10 bin yıl öncesinden bu güne) alüvyon yığılmasıyla yeni eklenmiştir. Bunun gerisinde Pleishosen'e (y. 2,5 milyon yıl 10 bin yıl önce) ait daha eski bir delta vardır. Bu eski deltanın yüzeyleri bugün üç ayrı taraça halinde yüksekte kalmıştır.

Madenler

Madenler yönünden zengin kaynaklara sahip olan Adana'da ülke ekonomisinde önemli rolleri olanlar.
-Kromit : Aladağ, Pozanti ilçeleri.
-Demir : Feke, Aladağ, Pozanti ilçeleri.
-Demirli Manganez : Ceyhan, Yumurtalık ilçeleri arası.
-Kursun-Çinko : En önemlisi olan Kozan-Horzum yatağı büyük ölçüde tüketilmiştir. Diğer yataklar ise önemli bir ekonomik rezerv oluşturmamaktadır.
-Kömür : Rezerv bakımından en önemlisi Tufanbeyli'de yer alan Pliyosu yaşlı kömürlerdir. Kalori değerleri termik santrallerde kullanılacak niteliktedir.Ayrıca Karaisalı,Kozan, Feke, Saimbeyli ilçelerinde de çıkarılmakta Ancak fazla ekonomik özellik taşımamaktadır.
-Kuvars Kumu ve Kuvarsit : Ekonomik özellikte kaynaklar mevcuttur. Kozan,Tufanbeyli ilçeleri.
-Kil YataklarI : Karaisalı, Ceyhan, Seyhan, Yumurtalık ilçeleri.
-Kireçtasi : Rezerv olarak oldukça zengindir. 4 kireç fabrikasi bulunmaktadır.
-Kum Agregası : Salbas ve Ceyhan kum ocakları
-Pomza : En zengin kaynaklardan biridir.Ülke rezervinin % 14'ünü oluşturmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ADANA
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tarkan Adana'da konser verdi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi :: Türkiyem :: Uyan Türkiyem :: Karış Karış Vatanım-
Buraya geçin: