Arkadaşlarınızla Sınırsız Paylaşım Ve Eğlence Için Seviyeli Bir Forum Ve Arkadaşlık Portalı TurkMania Sizleri Bekliyor.
Üye Değilseniz Kayıt Ol Linkinden Kayıt Olabilirsiniz.Bu ilk Ziyaretinizse Yardım Linkinden Yararlanabilirsiniz. Tüm Ozelliklerimizden Yararlanmak Için Lütfen Üye Olun....
EN IYI PAYLASIM SITESI
Sessizligin Bozuldugu Yer
FORUMUMUZA KAYIT OLAN 400 CU UYEMIZE V.I.P UYELIK HEDIYE VERIYORUZ !!! Forumumuza 500 cu uye olarak kayit yapan kisiye 2 aylik V.I.P Uyelik Hediye Veriyoruz TürkMania Yönetimi
"TürkMania | PayLa$im Platformu Fan Grubu"
"Türkmania Community @ Twitter"
https://twitter.com/TurkManiaForum
"Türkmania Community @ Facebook"
Türkmania Community
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Arkadaşlarınızla Sınırsız Paylaşım Ve Eğlence Için Seviyeli Bir Forum Ve Arkadaşlık Portalı TurkMania Sizleri Bekliyor.
Üye Değilseniz Kayıt Ol Linkinden Kayıt Olabilirsiniz.Bu ilk Ziyaretinizse Yardım Linkinden Yararlanabilirsiniz. Tüm Ozelliklerimizden Yararlanmak Için Lütfen Üye Olun....
EN IYI PAYLASIM SITESI
Sessizligin Bozuldugu Yer
FORUMUMUZA KAYIT OLAN 400 CU UYEMIZE V.I.P UYELIK HEDIYE VERIYORUZ !!! Forumumuza 500 cu uye olarak kayit yapan kisiye 2 aylik V.I.P Uyelik Hediye Veriyoruz TürkMania Yönetimi
"TürkMania | PayLa$im Platformu Fan Grubu"
"Türkmania Community @ Twitter"
https://twitter.com/TurkManiaForum
"Türkmania Community @ Facebook"
Türkmania Community
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
TürkMANİA | Türkiye'nin En Seviyeli Forum Sitesi
Hoşgeldiniz : En son ziyaretiniz : 1/1/1970 Mesaj Sayınız : 16777215
Şırnak'ın Cudi Dağı'nda güvenlik güçleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada 4 polis şehit oldu.
Şırnak'ın Cudi Dağı'nda güvenlik güçleri ile bölücü terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada, 4 polis şehit oldu.
PKK terör örgütü, Şırnak ile Silopi arasında bulunan Cudi Dağı'nda güvenlik güçlerine pusu kurdu. Teröristler, uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Güvenlik güçleri, karşılık verdi. Çatışmada 4 polis şehit oldu.
Yaralı polislerin helikopterle Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi.
Konu: Akıl Oyunları / John Forbes Nash 9/9/2009, 03:23
Gerçek yaşamdan beyaz perdeye...
Altın Küre ödüllerine 6 dalda aday gösterilen; “ En İyi Film ” ve “ En İyi Erkek Oyuncu ” da dahil olmak üzere bu ödüllerin dördünün sahibi olan “ Akıl Oyunları – A Beautiful Mind ”da gerçek bir dehanın, ünlü matematikçi John Forbes Nash Jr’ın yaşam öyküsü anlatılıyor.
Yakışıklı ve egzantrik bir bilim adamı olan Nash, kariyerinin ilk yıllarında şaşırtıcı bir keşif yapmış ve uluslararası alanda ismini duyurmuştu. Nash’in entelektüel camiadaki yükselişi son derece hızlıydı. Ancak şizofreniye yakalanmasıyla birlikte düşüşü daha da hızlı oldu.
Bu hastalığa yakalanan birçoklarının hayatı mahvolurken Nash mücadelesini sürdürdü ve bu zor mücadelesinde karısı Alicia’nın büyük desteğini ve yardımını aldı. Zorluklarla geçen 30 yılın ardından yaşamındaki trajedinin üstesinden gelmekle kalmadı; 1994 yılında Nobel Ödülünü kazandı.
Bir Universal Pictures – DreamWorks Pictures ortak yapımı olan “ Akıl Oyunları – A Beautiful Mind ”ın yönetmenliğini Ron Howard üstlendi. Yapımcılığını Brian Grazer’in üstlendiği, senaryosunu Akiva Goldsman’in yazdığı filmin başrollerinde Russell Crowe, Ed Harris, Jennifer Connelly’den oluşan seçkin bir oyuncu kadrosu kamera karşısına geçti.
Filmin görüntü yönetmenliğini “ O Brother, Where Art Thou? ” ile Oscar’a aday gösterilen Roger Deakins; prodüksiyon tasarımlarını “ Analyze This ”ten tanıdığımız Wynn Thomas; kurgusunu “ Apollo 13 ” ile Oscar kazanan Mike Hill ile Dan Hanley; kostüm tasarımlarını Rita Ryack üstlendi. Müziklerini ise “ Titanic ”teki çalışmasıyla Oscar kazanan James Horner hazırladı.
1947 yılındayız. John Forbes Nash Jr ( Russell Crowe ), ünlü Princeton Üniversitesi’nin matematik bölümüne kaydını yaptırır. Nash’in böylesine prestijli bir üniversiteye uyum sağlaması kolay olmaz. Sosyal bağlar onun için bir anlam ifade etmemektedir. Derslere düzenli devam etmek gibi bir derdi de yoktur. Onun tek bir takıntısı vardır: Gerçek anlamda orijinal bir fikir bulmak.
Princeton’ın matematik bölümünde olağanüstü rekabetçi bir ortam vardır. Bu yüzden Nash’in sınıf arkadaşlarının tek isteği birbirlerinin başarısızlığını görmektir. Nash onlara büyük hoşgörü gösterdiği halde onu incitmekten ve aşağılamaktan geri kalmazlar. Bir gece onlarla beraber gittiği bir barda dikkatlerini çeken sarışın bir kıza karşı yaklaşımlarından önemli sonuçlar çıkartır.
Sarışın kızlara neden böyle davranıldığı üzerinde düşünürken kendisine ait ünlü ‘ oyun teorisi ’ni geliştirecektir. Bulduğu bu teoride rekabetçiliğin matematiği incelenmektedir ve modern ekonominin babası kabul edilen Adam Smith’in doktrinleriyle tamamen zıt bir teoridir. Adam Smith’in 150 yıldır kabul gören doktrininin devre dışı kalmasıyla birlikte Nash’in yaşamı sonsuza dek değişecektir.
Nash daha sonra kapsamlı bir araştırmaya girişir ve bu çalışmasının sonucunda öğretim görevlisi olur. Ancak bu görevinden tatmin olmaz. Birleşik Amerika’nın 2. Dünya Savaşı’ndan zaferle çıkmasında bilim çok önemli rol oynamıştır ve Nash de, yeni başlayan Soğuk Savaş döneminde yaşanacak yeni çatışmalar sırasında önemli rol oynamayı istemektedir. Esrarengiz bir kişilik yapısı olan William Parcher’ın tavsiyesiyle düşman şifrelerinin çözülmesiyle ilgili çok gizli bir göreve başlar.
Nash artık bir yandan öğretim üyeliğini sürdürürken bir yandan da çok gizli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmaları sırasında Alicia Larde adlı güzel ve zeki bir kadınla tanışır. Tıp Fakültesi öğrencisi olan Alicia onu o güne dek üzerinde hiç düşünmediği yepyeni bir kavramla; aşk kavramıyla tanıştıracaktır.
Nash ile Alicia evlenirler. Ancak Nash çok istediği halde daha önce girdiği tehlikeli projeden bir türlü vazgeçememektedir. Bunun sonucunda ikisinin evliliği çalışma, gizlilik ve tehlikeden oluşan bir ilişkiye dönüşür. Nash bu işi takıntı haline getirmiştir ve karısından gizli devam etmektedir. Sonunda şüpheler dünyasında yolunu kaybeder. Sonuç, paranoyak şizofreni hastalığıdır.
Oyun teorisinin kurucusu Nash artık bu fikirlerin kendisine uzaylılardan geldiğini iddia eden ve giderek bilincini yitiren bir şizofren haline gelmiştir. Çevresiyle bağlantısı kopar ve tam 30 yıl sürecek bir sessizliğe gömülür. Artık tek kelime bile konuşmadan sürekli düşünmektedir Kocasının durumundaki yıkıcı belirtileri gören Alicia, artık çökmüş bir dahiye karşı duyduğu sevginin gücüyle mücadelesine devam eder. Nikah salonundaki o görkemli çift gitmiş, yerine her gün yepyeni kabuslar yaşayan bir çift gelmiştir. Ancak herşeye rağmen Alicia, gönülden aşık olduğu bu erkekte umut ışıkları görebilmektedir. Bu yüzden de kocasına inanç aşılamayı sürdürür. Cesaretinin temelinde kocasına duyduğu derin aşk ve inanç vardır.
Alicia’nın 30 yıl devam eden mücadelesi sonuç verir ve Nash hastalığıyla ilgili tedaviye cevap vermeye başlar. Bilinci yavaş yavaş yerine gelen Nash’in artık daha basit hedefleri vardır ama bunlara bile ulaşmakta zorluk çekmektedir. Matematiksel teorisiyle tekrar ilgilenmeye başlarken kendi normallerini bulmaya çalışmaktadır.
Alicia’nın olağanüstü irade gücü ve desteği sayesinde çalışmalarını sürdürür ve 1994 yılında Nobel Ödülünü alır. İçgüdüleriyle bulduğu oyun teorisi, 20. yüzyılın en etkileyici fikirlerinden birisi olmuştur. Nash artık sadece güzel bir yüreği olan bir adam değil, aynı zamanda harika bir beynin de sahibidir. Tüm bunlar da onu asla yalnız bırakmayan karısı Alicia’nın desteğiyle olmuştur.
JOHN FORBES NASH JR KİMDİR?
Batı Virginia’daki küçük bir kasabada orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak 13 Haziran 1928 tarihinde dünyaya gelen John Forbes Nash Jr. 50 yılı aşkın bir süre fikirlerin dünyasında hayal gücünün temsilcisi oldu. Oyun teorisi alanında geliştirdiği öncü çalışmalarıyla 1950’li yılların ‘ yeni matematikçiler ’ kuşağının starıydı.
Ancak şizofreni hastalığına yakalanması sonucunda 30 yıl boyunca bilim dünyasından uzak kaldı. Buna rağmen onun keşfettiği oyun teorisi, yokluğu boyunca ekonomi ve iş dünyasının en hayati unsuru olarak kabul görmeye devam etti.
Nash 1994 yılında yaşamının kontrolünü tekrar ele geçirmeyi başardı ve aktif öğretim üyeliğine geri döndü. Aynı yıl John C. Harsanyi ve Richard Selten ile birlikte ekonomi dalında Nobel ödülünün sahibi oldu. Ödülün gerekçesi ise şuydu: “ Birlikte çalışmaya dayanmayan rekabetçi oyunlar teorisindeki denklemin analizinin yapılmasında öncülük etmesi... ”
SEYİRCİ İÇİN ÖNEMLİ BİR İNSANİ DENEYİM...
John Forbes Nash Jr’ın yaşamındaki olaylardan esinlenilerek çekilen “ Akıl Oyunları ”nda Sylvia Nasar’ın, ünlü matematikçi üzerine yazdığı aynı adlı biyografi kitabı temel alındı.
“ Akıl Oyunları ”nın beyaz perde serüveni, yapımcı Brian Grazer’in Vanity Fair dergisinde ünlü matematikçiyle ilgili yayınlanan bir makaleyi okumasıyla başladı. Sylvia Nasar tarafından yazılan bu makalede dünya çapında büyük takdir toplayan ama sonradan şizofreniye yakalanıp herşeyini kaybeden bir matematik dahisinin gerçek öyküsü anlatılıyordu. Bu öyküyü farklı kılan yan ise, Nash’in zaman içinde tamamen iyileşmesi ve çalışmalarına dönüp Nobel ödülünü kazanmasıydı.
Yapımcı Brian Grazer okuduğu makale konusundaki düşüncelerini şu sözlerle açıklıyor: “ Bu öyküyü çok sevdim. Çünkü kurtuluşu anlatıyordu. Ayrıca rekabetçilik olgusunun kökenlerine inilmek suretiyle insan beyninin yüceltilmesini de çok sevdim. Sylvia Nasar’ın daha sonra yazdığı biyografi kitabıyla da ilgilendim ve film haklarına sahip olabilmek için mücadeleye girdim. Böyle bir öykünün seyirci açısından da önemli bir insani deneyim olacağını hissettim. ”
Grazer, senaryo yazımı için Akiva Goldsman ile anlaşma yaptı. Goldsman bu projeye kendi özel perspektifini getirdi. Annesi ünlü bir terapist ve çocuk psikoloğu olan Akiva Goldsman’ın çocukluk yılları annesinin kurmuş olduğu grup evinde sorunlu çocuklarla birlikte geçmişti. Bu yüzdendir ki, “ Akıl Oyunları ”nın merkezinde yer alan dramatik çizgiyi iyi anlıyordu ve gerçeklik ile illüzyonlar arasındaki ince çizgiyi senaryosunda kolaylıkla oluşturabilecekti.
Goldsman bu görevi üzerine aldığında anlatımın nasıl yapılandırılacağı konusunda sağlam fikirleri vardı. Bunların neler olduğunu şu sözlerle açıklıyor:
“ Nash’in yaşamını birebir tekniğiyle anlatmadım. Bunun yerine onun yaşamının mimari yapısını kurmaya çalıştım. Yani onun dehasının sergilendiği bölüm, şizofreniye yakalandığı bölüm ve Nobel Ödülüne uzandığı bölüm olmak üzere üç mimari yapı oluşturdum. Bunları yaparken de gerçekleri birebir işlemek yerine yarı kurgusal bir teknik uyguladım. ”