1923 yılında İstanbul’daki Polonya temsilciliği kapanır. Temsilcilik, 1924 Haziran’ına kadar, diğer bir deyişle Ankara’da Polonya sefaretinin açılacağı güne kadar, İstanbul’da yalnızca konsolosluk şubesi olarak faaliyet sürdürmüştür. Polonya misyonu, Ankara’da, şehir merkezinden 9 mil ötede kendisine tahsis edilen üç binada faaliyete geçer. Aktepe’deki bu üç binadaki yaşantı, taşra yaşantısının her türlü özelliğini yansıtmaktadır. Binaların çatıları akar, pencereleri sert rüzgarları içeri buyur eder. Kar yağınca yollar mutlaka kapanır. Sefarete konuk getiren araçların, kendilerini şarampolde buluverdikleri de olmuştur. Yine de şikayetçi değillerdir, çalışanları: “Artık bir Polonya temsilciliği var ve artık faaliyette – diye anlatır sefir Günther heyecanla – evin tepesine Polonya’nın sembolünü, Polonya Cumhuriyeti bayrağını diktik. Kırmızı-beyaz bayrak yükseldiğinde, açılıp berrak Türk göğünde dalgalandığında, istemdışı tepki olarak şapkalarımızı çıkardık ve heyecana gark olduk.”
Sefaretin yaşadığı güçlüklerin bilincinde olan Türk hükümeti, bu güçlüklerin Ankara merkezde aşılabileceğini düşüncesiyle kendi arazisi üzerinde kendine ait uygun bir bina inşa etmeyi isteyen sefareti, tüm misyonların toplandıkları bir semt olan Çankaya’da, Mustafa Kemal Paşa’nın köşkü yakınlarında bir arazi bağışlayarak destekler. Bugün büyükelçiliğin üzerinde kurulu olduğu arazinin hibe edilen tapusu, dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından dönemin Polonya Sefiri Wladyslaw Günther’e bizzat takdim edilmiştir.
Sefir Günther, inşa edilecek yapının, Polonya mimarisinin estetik anlayışını tümüyle yansıtabilecek bir bina olmasını hayal etmektedir. Bunun tasarısını Polonya Dışişleri Bakanlığı’na sunar ve onayını alır. Belweder Sarayı örneğine göre inşa edilen ve ormanlar içine kurulu bir Polonya köşküne Ankara’da hayat veren bugünkü elçilik binası, Büyükelçi Günther’in rüyasının gerçekleşmesidir. Ve bu gerçekleşme, 1970’lerde Türkiye’de görev yapmış Büyükelçi Stanislaw Piotrowski’nin anlatımıyla şöyle görünmektedir: “Elçilik, Belweder Sarayı’nın iç kısmına benzer bir köşk üslubunda inşa edilmiş. Sütunlarla süslenmiş tek katlı bina, rengarenk, kocaman bir çiçek tarhının çiçekleriyle ve çimden çit sıralarıyla bezenmiş halde parkın yeşilliğine karışıyor. Üç gür söğüt, Büyükelçiliği parka bağlayan temel bir vurgu. Adam Mickiewicz’in yeşillikler ortasındaki mermer büstünü kırmızı ve beyaz güller çevreliyor.”
Polonya Dışişleri Bakanlığı, 1924’te Mühendis Karol Iwanicki’yle Polonya’nın Ankara Sefareti binasının inşaası sözleşmesini imzalar. Ancak inşa çalışmalarının başlaması, türlü mali zorluklar nedeniyle gecikir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1926’da yabancı temsilciliklerin arazi satın alımı için ek kredi sağlanması tasarısını kabul etmiş ve Polonya hükümetince talep edilen parseli de satın almıştır. Bu parsel, yine 1926 yılında Polonya’ya devredildi. 1927 yılında nihayet gerekli mali kaynak sağlanır ve arazi, komşu arsanın da satın alınması suretiyle, Polonya sefaretine yakışır görkemde bir binanın sığdırılabileceği ölçülere çıkartılır. İnşaat işlerine 1928’de başlanılmıştır. Doğrulukları kesin kanıtlanmamış bazı bilgilere göre; elçiliğin temel atma törenine Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ****** de katılmış ve binanın temel taşı onun tarafından yerine bırakılmıştır. Bina 1929 yılında bitirilir. Bu bina, 1930’da Polonya Büyükelçiliği’nin resmi binası olarak tanınırken, temsicilik düzeyi de elçilikten büyükelçiliğe yükseltilmiş olur.
1934 yılı, Polonya Büyükelçisi Jerzy Potocki’nin, Polonya Dışişleri Bakanlığı’nın izniyle, büyükelçiliğe komşu bir başka arsayı da satın alarak büyükelçilik arazisini biraz daha genişlettiği yıldır.
1935 yılında, bodrum katındaki mutfak bacasının kusurlu yapısından kaynaklanan bir yangın, Ankara itfaiyesinin ve büyükelçilik çalışanlarının bütün gayretlerine karşın, binaya oldukça büyük bir hasar verir. Sağ çatı tamamen yanmış; Büyükelçi konutu ve I. katın tavanları hasar görmüştür. Binanın tamirine girişilir. Bu dönem, Ankara’nın yeni baştan kurulduğu bir topyekün inşa dönemidir: Bakanlık binaları, gar, stadyum, polis okulu ve daha birçok özel apartman o yıl inşa edilmiştir.
1951’de büyükelçiliğin yeni çevre duvarı inşa edilmiş, üzerine Polonya’dan özel olarak gönderilen demir parmaklıklar monte edilmiştir. “Diplomex” adını taşıyan bu bahçe duvarı Polonya’da “Iskra” İş Kooperatifi tarafından projelendirilmiş ve Ankara’da müteahhitliğini Tarık Elbi üstlenmiştir. 1955’de büyükelçilik bahçe duvarı üzerinde camla kaplı ve geceleri ışıklandırılan iki vitrin bulunmaktadır. Çok sayıda insanı buluşturan otobüs durağı ve gazete büfesi yanına yerleştirilen bu vitrinlerde her hafta Polonya hakkında bilgi veren duvar gazeteleri yayınlanır. Dönemin büyükelçilik görevlileri, bu gazetelerin Türk insanından büyük bir ilgi gördüğünü söylerler.
1957 yılında Türk Tarafı, ****** Bulvarı’nın genişletilmesi projesiyle bağlantılı olarak Polonya Büyükelçiliği arazisinin 811 m2’lik alanını alma talebinde bulunur. Büyükelçiliğin bu fedakarlığı 1964 yılında, ****** Bulvarı’nın ve Kuğulu Park’ın sınırlarının yeniden belirlenmesi sırasında büyükelçiliğe verilen araziyle tazmin edilmiştir. Böylece büyükelçilik arazisinin sınırları değişir.
Yeni sınırlara göre büyükelçilik arazisi ile bir zamanlar bir bölümüyle büyükelçilik arazisinde bulunan Kuğulu Park’ı ayıran caddeye, 2000 yılında dönemin cumhurbaşkanları Aleksander Kwasniewski ve Süleyman Demirel’in katıldıkları bir törenle “Polonya Caddesi” adı verilmiştir.
1997 yılında Türk dekorasyon dergisi “House”, Hale Yalalı tarafından Polonya Büyükelçiliği binası ve bahçesi hakkında kaleme alınmış ve gerek binadan ve gerekse de bahçeden bolca fotoğrafla desteklenmiş bir makalesine yer verdi.